internet haber sitesi
Reklamı Geç
Türk milleti, ülkenin fabrika ayarlarına döneceği günü iple çekiyor!
Tamer Duran

Türk milleti, ülkenin fabrika ayarlarına döneceği günü iple çekiyor!

Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti kuruluş ilkeleri gereği muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmayı öncelikli hedef olarak belirlemişti.

Bunun tek yolunun ise üretim olduğunu her fırsatta öne sürmüş, üretim için ise eğitimin olmazsa olmazların ilk sırasında yer alması gerektiğini genç dimağlara yerleştirmeye çalışmıştı.

Bu istikamette önemli adımlar da atılmıştı elbet. Eğitim seferberliği başlatılmış, fabrikalar ardı ardına açılmış, tüketimde yerli üretimin tercih edilmesi özendirilmişti.

Ancak bu durum değişecekti.

Çağdaş temellere oturtulan devlet yapısı Menderes ile başlayan kırılmayla erimeye, güç kaybetmeye başlamış, emperyalizmin yerli işbirlikçileri marifetiyle de toplumun yumuşak karnı olarak bilinen inanç üzerinden siyaset itibar görmeye, dolayısıyla geriye dönük adımlar ivme kazanmaya başlamıştı.

Emperyalizmin yerli işbirlikçilerinin laiklik ve genel olarak çağdaşlık karşıtı propagandaları hız kazandıkça demokrasiye zararı olacak endişesi taşıyan hükümetlerin tavizkâr tavır takınması laik, demokratik rejimi savunmasız bırakmış, elini kolunu bağlamıştı. Tüm hedefleri ile birlikte ülkenin geleceği bir nevi kaderine terk edilmişti.  

12 Eylül 1980 Amerikancı darbe ile yeni bir sayfa açılmış, Türkiye’nin kuruluş hedeflerine giden yol tabelaları tamamen aksi istikameti gösterecek şekilde değiştirilmişti.

İleride ülkeyi adeta sirke çevirecek tarikatların ve cemaatlerin önü açılmış, tipik Ortadoğu ülkesi olma yolunda engeller ortadan kaldırılmıştı.

O güne kadar örtülü yürüyen laiklik karşıtı propagandalar daha görünür hale gelmiş, cumhuriyet karşıtı söylemler her biri bir öncekini bastıracak tonda ve hızda amansız bir yarış haline dönüşmüştü.

Ne var ki laik cumhuriyetin faziletlerinin farkında olan hatırı sayılır oranda akılcılığı ilke edinmiş, eğitimli ve olup biteni eleştirel gözle takip edebilecek yurtsever kesim tehlikenin farkındadır ve ne pahasına olursa olsun direnecektir.

Günümüzde işte bu direnişin ve farkındalığın dalga dalga yayılışına şahit oluyoruz. Yurdun dört bir yanından itirazların yükseldiği, yalan üzerine kurulu popülist söylemlerin artık kimseyi ikna edemediği anlaşılıyor.

Amerikancı darbe ürünü siyasi oluşumun Türkiye’deki iktidarı olan AKP pike dalışı ile irtifa kaybederken sözde batılı müttefiklerimiz bu pike dalışını durdurabilmenin yollarını aramakta az da olsa geç kalmışlardı.

Bu geç kalmışlığın aceleciliğiyle belli ki ‘Doğu Akdeniz Krizi’ iktidarın mevcut çöküşünü durduracak diye yanlış bir algı içine de düştüler. Zaman kazanmaya hatta mümkünse çöküş sürecini terse çevirmeye çalışmaları nasıl bir sonuç doğuracak onu zaman gösterecektir kuşkusuz fakat şu bir gerçektir ki; mevcut iktidarın bir dönem daha iktidarda kalması sözde batılı müttefiklerimiz için hayati önem taşıyor.

Ancak o zaman Türkiye’nin her türlü dış baskıya boyun eğecek kıvama geleceği gibi yanlış bir hesap peşindeler. Tüm bu restleşmeler, tahrikler, tehditler velhasılı tiyatro üstüne tiyatro sahnelemeler bu sebepledir.

Ama nafile…

Türk milleti, emperyalizmin hangi el ile kendisine tokat attırıldığının artık farkında. O eli suçüstü havada yakalayalı çok zaman oldu.

Hesap edemedikleri şey şu:

Sergilenmekte olan ya da önümüzdeki süreçte sergilenecek olan hiçbir tiyatro oyunu Türk milletinden alkış alamayacağı gibi artık izleyici de bulamayacaktır.

Türkiye ve Türk milleti, uzun süredir kendisini çıkmaza sürükleyen siyasi irade ve benzer zihniyet ile siyaset sahnesinde boy gösterenlerin karşısında olacak alternatif bir siyasi grup arayışı içindeydi ki o alternatif arayışı son yerel seçimlerin ardından genel kabul ile netleşmiş gibi görünüyor.

İster baskın seçim isterse normal gününde (2023 yılında) yapılacak seçim olsun; ilk genel seçimde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesine uygun köklü ve kalıcı bir değişim artık engellenemez.

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı