Muhafazakârlık bu mu acaba?

Atalardan gelen rivayetleri din sayarak, hafızasına kazıyıp, gerçeklere uysun, uymasın o söylencelerin ardına takılarak, ömürlerini tamamlamaya çalışan insanlara gerçek din bilgisi sunulduğunda, beyinlerinde infial mi yaratıyor.

“Hayır, biz kalktık böyle gördük, böyle duyduk, hafızamızı karıştırmaya, beynimizi bulandırmaya ne hakkınız var” veya karşısındakine (bu bilgiyi sunan kişiye) direkt, kâfir diyerek; halet-i ruhiyelerini rahatlatmak istiyorlar.

Onlar gerçeğin peşinde değiller.

Gerçeğin peşine düşmek; cesaret ister, çaba ister, ter dökmeyi gerektirir.

Hâlbuki alışılagelmiş davranışları sürdürmek, günün gereklerine, insanların o anki davranışlarına ve ortak kabullere uygun hareket etmek, çaba gerektirmez, bilgi gerektirmez, kendinizi suyun akışına kaptırdınız mı, zaman su gibi akıp gider ve insanlar da o anın ruhaniyetini paylaşma konusunda, sizi aralarında gördüler mi, iş tamam olur.

Bir takım insanların camilerde “durdum kıbleye, uydum hazır olan imama, Allahuekber” diyerek, cemaatle birlikte namaz ritüelini yerine getirerek, namaz kıldı sayılması gibi. Daha doğrusu kendi nezdinde, namaz kıldım saydığı gibi… Gerçekte, ezberinde bir tek sure bile olmadığı halde...

Yazar İhsan ELİAÇIK Sevgili Peygamber’imiz s.a.v.’in vefatı ile ilgili bir yazı paylaşmış… Okuyanların % 90’ı İhsan ELİAÇIK’a lanetler yağdırmış yorumlarında. “Bunu yazdın da, başın göğe mi erdi? Sen o tarihte orada mıydın?, Nereden biliyorsun bunun öyle olduğunu? Lanetler olsun senin gibilere” vs.

O zaman hiç kimse bir şey yazmasın. Ne tarihçiler tarih yazsın, ne de ilim irfan sahipleri olsun!

Hani bu tip insanlara şunu sorsak: Peygamber diye birisi dünyaya geldi mi? Geldi diyorsanız, nereden biliyorsunuz geldiğini, siz o tarihte orada mıydınız? Desek, onların nezdinde saniyede kâfir oluruz, din düşmanı, zındık oluruz.

İnsan bir merak etmez mi? Bu adam bu yazıyı yazmış, dip not da vermiş, hele o alimlerin söz konusu kitabını alıp, bir bakayım; doğru mu, yanlış mı?… Hiç olmazsa yeni bir şey öğrenir veya bilgilerimi güncellerim, yanlış bilgilerle şirke düşmem demez mi insan?

Böyle saldırgan davrananlar; ya inançlarında samimi değil, ya sadece çevreye inançlı görünerek durumu idare ediyorlar ya da cehaletten öte bir yol yok. Bütün yollar oraya çıkıyor!