internet haber sitesi
Reklamı Geç
Şiir ya da roman yazmak eziklik mi gerçekten?
Erol Duran

Şiir ya da roman yazmak eziklik mi gerçekten?

Şiir yazıyordum ve çevremde benim gibi şairler çoktu.

Adeta yarışıyorduk; şiirde kaliteyi yakalayabilmek için. 

Sonra baktım ki, bir laf dolaşıyor ortalarda…

Normal değilmişiz!

Normal olan kimse şiir yazar mıymış?

Yaşanmamışlıklarımızı, yaşayamadıklarımızı yazıyoruz. Bunun ötesi var mı?

Allah, Allah!

Ne çok bilmediğimiz şey varmış…

Toplumun ezikleriymişiz meğer ve onun için şiir yazıyormuşuz.

Pir Sultan'ı, Hayyam'ı, Nazım Hikmet'i düşündüm ve üzüldüm, 'onlar da mı ezikti' diye sorgulayarak!

İşler bu raddeye gelince şiir yazmayı bıraktım, yazmıyorum.

Oysa şiir yazarken, tövbe yaşanmamışlıklarımın hiç biri aklımın ucundan bile geçmezdi veya öyle zannediyordum. 

Öyle bir noktaya geldim ki, şiir yazmayanlara imrenmeye başladım, 'ne çok yaşanmışlıkları var' diye!

Aklımdan geçmedi de değil hani, 'bir şiiri de onların yaşanmışlıklarına mı ayırsam' diye!
Velhasıl şiir yazmaya noktayı koydum.

Bu kez, 'düz yazı yazanlar da ezik değil ya...' diyerek başladım roman yazmaya…

Altıncı kitabımdan sonra, aynı laflar yine geldi dayandı karşıma.

Neredeyse bir öncekinin aynı!

'Bir şey var ki yazıyorsun. Bak şu romanındaki şu kahramanın başından geçenler var ya, orada kendini yazmışsın ama eşinle ilgili bir tek kelime bile etmemişsin, yuh yani!'

Yahu arkadaş bu ne eziklikmiş bendeki…

Halbuki ben ne kendimi yazıyordum, ne de eşimi. Romanlarım kurgudan ibaret.

Nereden ne çıkartıyor insanlar! 

Daha başka yorumlar da var elbet.

Onlar da yazamadıklarıma veya ezik olmayan tarafıma sayılır herhalde... 

Şimdi ise merak ediyorum:

Acaba bağlama çalsam, yeni bir ezikliğin içine girmiş olur muyum?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı