internet haber sitesi
Reklamı Geç
Otomobilin değil, siyasetin millisi lazım!
Tamer Duran

Otomobilin değil, siyasetin millisi lazım!

Siyaseten bitmiş olan AKP, son çare olarak ‘Yerli ve Milli Otomobil’ kozunu oynadı.

Oysa bu adeta ‘bastığı dalı kesmek’ ve hatta siyaseten intihar demekti.

Bugüne kadarki tüm icraatlarını yanlış, eksik ya da art niyetli bulsam da açıkçası bu kadar basit bir siyasi hatanın yapılmasını beklemiyordum!  

Zira bu; 17 Yıllık AKP iktidarlarının ülkeye katma değer yaratamadığının, vizyonsuzluğun, basiretsizliğin kabullenilmesi demekti.

Daha önemlisi; özgüvenin sıfırlanmış olmasının ilanı demekti ki özgüvenden yoksun ister tek adam, ister bir siyasi parti olsun yönetme kabiliyetini de kaybetmiş demektir.

Şu ana kadarki yazdıklarımın daha iyi anlaşılabilmesi için son 17 sene içinde diğer ülkelerde yaşanan gelişmelere bakmak yeterli olacaktır. Diğer ülkeler derken öyle teknolojide söz sahibi olan ülkelere bakmak da gerekmiyor.

Mesela Birleşik Arap Emirlikleri’ne bakalım:

Türkiye, yolsuzluklarla, rant politikalarıyla, liyakat gözetilmeksizin önemli mevkilere yapılan atamalarla, kısacası ülkeyi talan etmekle meşgul olurken Birleşik Arap Emirlikleri, 25 Eylül 2019 yılında ilk astronotları olan Hazza el Mansouri ve Sultan Neyadi’yi Rus Soyuz roketiyle uzaya gönderdi. 2020 Yılında ise yapımı tamamlanmak üzere olan kendi uzay istasyonlarından yine kendilerinin ürettikleri roketi uzaya göndermek için çalışmalarını sürdürüyorlar.

Oysa tüm ‘Arap ülkelerini toplasanız bir Türkiye etmez’ diye haklı bir genel kanaat hakîmdi değil mi?

Görünen o ki; köprünün altından çok sular akmış ve otomobil üreteceğimiz için neredeyse ulusal bayram ilan edecek hale gelmişiz.

İran’a bakınız mesela;

Önce Irak ile yıllar süren savaş ve ardından başlarına Humeyni gibi bir bela gelmesine rağmen bugün dünyaya nükleer güç olarak kendini kabul ettirmiş bulunuyor.

Biz ise artık yurt dışında insanların hobi olarak gördükleri otomobil tasarım ve üretimini ülkemizde gerçekleştireceğiz diye utanç veren boyutlarda sevinç gösterilerine sahne oluyoruz!  

Elbette otomobil üretmemiz gerekirdi. Ama bunun yolu ‘delikanlı arıyorum’ diyerek fellik fellik yatırımcı aramak ya da iş insanlarına otomobil üretmeyi dayatmak şeklinde olmamalıydı.

Şayet piyasaya güven verecek ekonomik politikalar izlenmiş olsa ve dahi teşvik olarak TSK’ya ait arazilerin verilmesine de hacet kalmadan sadece kamu kurumlarının ihtiyacı olan otomobillerin alımında ilk tercih olacağına dair bir ışık yakılmış olsaydı eminim otomobil üretecek birden fazla yatırımcı çıkacaktı.

Yılda 10 binin üzerinde otobüs, midibüs ve hafif kamyon üreten Temsa vardı mesela!

Avrupa Birliği ve ABD başta olmak üzere 70 ülkede faaliyet gösteren otomotiv devi Temsa’ya kamudan sipariş garantisi verilmiş olsa hayır mı derdi?

Karsan hakeza yine öyle…

Şimdi bu abartılı sevinç, bu bayram havası ne?  

Eminim siz de ülkeyi yönetenler tarafından zaman zaman “Neredeeen nereye” diye başlayan kinayeli söylemi sıkça duymuşsunuzdur.

Biz de bu iki kelimelik söylemden yola çıkarak nereden nereye geldiğimize şöyle bir göz atalım istedik.

Yıl: 2002

  • Türkiye, bölgesinde ciddi caydırıcı güç ve başta Arap ülkeleri olmak üzere tüm Müslüman ülkeler için model gösterilen bir ülke idi.
  • Avrupa Birliği ile (AB) tam üyelik görüşmeleri sürerken, Ortadoğu’da yaşanan karmaşada taraf olmamaya özen gösteren dış politika izliyordu.
  • Yönetsel anlamda ülkede alınacak her önemli kararda bilimsel ve ortak akıl hakîmdi.
  • Bilimsel yayın ve atıf konusunda Türkiye İran’ın 18 sıra önünde idi.
  • Dış borç stoku; bürüt 130 milyar dolardı.
  • Asgari ücret 184 TL. = 9 Çeyrek altın
  • Çeyrek altın 20.85 TL./Adet

Yıl: 2019

  • Türkiye, bölgesinde caydırıcılığını yitirmiş, tüm komşularıyla kavgalı ve ciddiye alınmayan ülke konumunda.
  • Avrupa Birliği ile (AB) müzakereler süresiz askıya alınmış, Ortadoğu’da yaşanmakta olan iç çatışmaların mezhepçi yaklaşımla tarafı durumunda. “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesinden sapılmış. Resmi açıklamalara göre 4 milyon Suriyeli göçmen Türkiye’de bulunuyor ve ülke ciddi beka sorunu ile karşı karşıya!
  • Yönetsel anlamda akılcılık ve ortak akıldan uzaklaşarak tek adam hezeyanı ile ülke yönetilmiyor adeta savruluyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa yetersiz beslenme nedeniyle ya da açlıktan ölümler yaşanıyor, ülke geçim sıkıntısı nedeniyle gerçekleşen intihar vakaları ile çalkalanıyor.
  • Bilimsel yayın ve atıf konusunda Türkiye İran’ın 4 sıra gerisine düşerken akademik alanda sahte ya da para karşılığı tez yazdıran dünyanın 3. sıradaki ülkesi unvanını elinde bulunduruyor.
  • Dış borç stoku; bürüt 453 milyar dolar.
  • Asgari ücret 2020 TL. = 4 Adet çeyrek altın.
  • Çeyrek altın 473.45 TL./Adet

‘Neredeeenn nereye’ geldiğimizin kısa özeti bu da nereye gittiğimiz henüz belli değil?

DİĞER YAZILAR
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı