internet haber sitesi
Reklamı Geç

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Burak Akbay’a FETÖ’cü demek akıl tutulmasıdır

CHP muhabirleriyle kahvaltıda buluşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, SÖZCÜ gazetesine düzenlenen algı operasyonunu eleştirdi. SÖZCÜ'nün sahibi Burak Akbay hakkında, "FETÖ okuluna gitti" denilerek dava açılmasını da, "Akıl tutulması" olarak değerlendirdi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Burak Akbay’a FETÖ’cü demek akıl tutulmasıdır
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Burak Akbay’a FETÖ’cü demek akıl tutulmasıdır admin

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “FETÖ ile gerçek anlamda mücadele edilmediğini ve siyasi dayanağı ya da parası olanların suçlu olmasına karşın serbest bırakıldığını'' söyledi. KIlıçdaroğlu, gittiği okulları belgeleriyle ispatlayan SÖZCÜ Gazetesinin sahibi Burak Akbay hakkında, “FETÖ okuluna gitti” denilerek dava açılmasını da, ‘'Akıl tutulması'' olarak değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu CHP muhabirleriyle kahvaltıda buluştu. Hakkında ‘'Cumhurbaşkanına hakaret'' iddiasıyla açılan davalar ve medyaya yönelik operasyonları değerlendiren CHP lideri şunları söyledi:

BU BİR AKIL TUTULMASI

Ben gerçek anlamda iktidarın FETÖ ile mücadele ettiğine inanmıyorum. Tamamen göstermelik. Parası olan, siyasal dayanağı olan, gücü olan insanlar dışarıdalar. Bunların büyük bir kısmı da FETÖ'cü. Bastır parayı dışarıya çık. Kayseri, Samsun örneği var. Eski TRT Genel Müdürü ile ilgili savcının kararı ortada. Okulun önüne geçenleri alıp içeri attınız, çocuğunu FETÖ okuluna gönderdi diye valilerin, emniyet müdürlerinin görevine son verip, hapse attılar. Hiç o okullara gitmeyen, okulun önünden bile geçmeyen Burak Akbay'ı da aldılar, FETÖ'cüdür diye hakkında davalar açtılar. Bu akıl tutulmasıdır. Bunun tek amacı muhalefet edenleri, hükümet aleyhine yazanları nasıl sustururuzdur. FETÖ gerekçe gösterilerek bu işlem yapılıyor.

ŞIK ÖRNEĞİ

En tipik örneği Ahmet Şık'tır. Balyoz, Ergenekon sürecinde kitap yazıp, FETÖ'nün gerçeklerini yazdı diye, kitap daha matbaadayken el konuldu, Şık yakalandı ve hapse atıldı. 15 Temmuz'dan sonra Şık bu kez de FETÖ'yü destekledi diye yine hapiste. Bu sadece örnek hükümetin FETÖ olayına nasıl baktığını gösteriyor. 15 Temmuz'dan yararlanarak 20 Temmuz'da bir darbe gerçekleştirdiler. O darbe sürecini yaşıyoruz. Dolayısıyla hükümet aleyhine kim konuşuyorsa onları nasıl yargı eliyle sindirme arayışındalar ve bunu yapıyorlar. Hepimiz de bunun tanığıyız.

“O NE DERSE HERKES SUSAR”

Eleştiriye tahammül edemeyen bir siyasal anlayışla karşı karşıyayız. Devleti yönetenler her türlü eleştiriye açık olmak zorundalar. Ama toptancı bir anlayışla muhalefete karşı çıkmak gibi bir özelliği var mevcut hükümetin. 20 Temmuz darbesinden sonra gerginliğin tırmandığını görüyoruz. O kadar ki yapılan her eleştiri Cumhurbaşkanına hakaret olarak tanımlanıyor, savcılar davalar açılıyor. Oysa ortada Cumhurbaşkanı yok, AKP Genel Başkanı var. Cumhurbaşkanının anayasaya göre tarafsız olması lazım. Bir siyasi partinin genel başkanı olarak konuşuyor. Ana muhalefeti en sert sözlerle eleştirecek, biz eleştirince hakaret olacak. O zaman anayasayı, ‘Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişiyi eleştiremez, aleyhine hiçbir şey söyleyemez, o ne derse herkes susar' diye düzenlesinler.

GAZETECİLERE AÇILAN DAVALAR

O davalar siyasi, ortada suç yok. Normalde dava da olmaması lazım. Ama birilerinin talimatıyla açılan ve birilerinin istediği üzerine karar verilen bir süreç var. Dosyada deliler tam toplanmadan savcının hemen ceza istemesi de bunu açıkça gösteriyor. Bir an önce cezalandıralım, karar verelim gibi bir anlayış içindeler. MİT TIR'ları meselesini öteden beri ifade ettik. Türkiye'ye Suriye'ye silah gidiyordu. Dünyada bilmeyen yok, sır yok. Hangi devlet sırrı ? MGK kararı mı var ? Bir kişinin sırrı bu. Yükledi silahları gönderdi Suriye'ye… Yakalanınca da ‘devlet sırrı' dendi. Devlet sırrından önce valinin haberi olur. Haberi olsaydı hiç kimse o TIR'ları arayamazdı. Erdoğan'ın sırrı bu. Hepimiz bunu gayet iyi biliyoruz. Şimdi savcısını, hakimini buldu ona göre karar verip, cezalandıracaklar. Tamamen siyasi bir kişinin intikam almak duygusuyla devletin hakimini ve savcısını kullanmasıdır.

KAÇ DAVA VAR BİLMİYORUM

Hakkımda kaç dava olduğunu bilmiyorum. Sabah öğle akşam davalar açılıyor. Ama biz söyleyeceklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Onlar dava ile bizi susturmak istiyorlar. Ama susmayacağız. Çünkü bizim dışımızda şu anda konuşan, hükümeti eleştiren ikinci bir parti kalmadı. Bizim varlığımız için de oturup dua etsinler. En azından eleştiriyoruz, batıda gidip ‘Bakın demokrasi var' diyorlar. Bizim sırtımızdan ülkede demokrasi olduğunu anlatmaya çalışıyorlar. Biz her ortamda, koşulda inandığımız şeyleri söylemeye devam edeceğiz. (sözcü)

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı