Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, "Sol örgütler de bizim sandığımızın tersine, zararsız, eline bıçak almamış insanlar çıktı" diyen Mehmet Ağar, "Kabul etmek lazım ki temiz fikir adamlarıydı. SSCB dağılınca da zaten TKP desteği çekildi. Solcuların şiddete bulaştığı önyargısını yıllarca gözümüzde büyüttük" ifadelerini kullandı.
Diğer yandan, TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na katılması beklenen İlker Başbuğ, mazeret bildirerek komisyona katılmadı!
Mehmet Ağar'ın komisyondaki konuşmasının ana başlıkları şöyle:
“Örgütlerin yapısında üç önemli unsur vardır; yöneticiler, militanlar ve sempatizanlar. Bu örgütte en dikkat edilecek kesim sempatizanlardır. Onlara iflah olma şansı tanınmalı, onları kazanma yoluna gidilmelidir. Yoksa onları militanlaştırırsınız. Sempatizan kesimin rehabilitasyonu konusunda politikalar geliştirilmeli. Ama bunun için de şu an çok erken.”
Kendisinin 2006'da söylediği 'Düz ovada siyaset yapsınlar' sözüne gönderme yaparak;
“ O zaman tüm Anadolu’yu geziyor, herkesle görüşüyorduk. Mardin’de PKK’nın içinden adamlarla da görüştük. ‘Durum stanil gidiyor, ama büyük bir patlama olacak’ dediler. Ben de bunun üzerine, seçimler de yaklaşıyordu ‘Düz ovada siyaset yapsınlar’ dedim. O zaman Genelkurmay, benim için ‘O adam ne diyor’ dedi. Bize koydumu oturtan adam cephede lazım, siyasette değil. O dönemde Genelkurmay bu işe sıcak bir kucak açsaydı, AK Parti çözerdi bu işi. Her şeye rağmen Türkiye’nin, halkın sağduyusuyla bu işi çözeceğini sanıyorum.” dedi.
Ağar, sözlerine şöyle devam etti:
“Ünal Erkan bize dikensiz bir gül bahçesi bırakmıştı. Benim zamanımda Fetullah’ın F’si teşkilatta aktif görev almamıştır. Ben kimsenin siyasi görüşüne de bakmadım. Benim zamanımda sol görüşlü arkadaşlar il emniyet müdürlüğü yapmıştır.
Üst, astın her şeyinden sorumludur. Sadece işinden değil, ailesinden, çocuğunun sağlığından bile sorumludur. En yakınında çalışan astının neler yaptığından bir yapılanma olmamalı.
Benim emniyet müdürlüğü yaptığım dönemde bir tane kaset çıkmadı. Benden sonra bir sürü kaset çıktı. Çünkü biz mahkeme kararı olmadan kimseyi dinlemedik. Dinlediklerimiz de sadece terör örgütü üyeleri, uyuşturucu kaçakçıları gibi isimlerdi. Şimdi bakıyorum, son 10-15 günde yine bizim zamanımızdaki eski dönemlere göre bir yapılanma görüyorum.”
