Açık Yönetim Ortaklığı, (Open Government Partnership) yolsuzlukla mücadele amacıyla kurulmuş ve açılış toplantısına Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı bir uluslararası örgüt. 

Yolsuzlukla mücadele ve şeffaf yönetim anlayışının geliştirilmesi kapsamında çalışan Açık Yönetim Ortaklığı, Türkiye’nin üyeliğinin pasif duruma alındığını açıkladı.

Yolsuzlukla mücadele ve şeffaf yönetim anlayışının geliştirilmesi kapsamında çalışan Açık Yönetim Ortaklığı, Türkiye’nin 2014’ten bu yana bir eylem planı sunmamasına bağlı olarak üyeliğinin pasif duruma alındığını açıkladı.

Açık Yönetim Ortaklığı’nın imzacı bir ülkenin üyeliğini eylem planı dönemlerine aykırı davrandığı gerekçesiyle pasif duruma alması ilk defa gerçekleşen bir durum.

Şeffaflık Derneği, olağanüstü hal de göz önünde bulundurulduğunda hükümetin hesap verebilir ve şeffaf bir yönetim doğrultusunda daha önceden verdiği taahhütleri yerine getirmesi gerektiğini belirtti.

Türkiye ilk üyelerden birisiydi!

Açık Yönetim Ortaklığı (Open Government Partnership – OGP), 2011 yılında politika yapım süreçlerinde hesap verebilir ve şeffaf yönetim anlayışının geliştirilmesi, yolsuzlukla mücadele edilmesi, vatandaşların ve sivil toplumun karar alma süreçlerine aktif katılımının artırılması ve sivil toplum ile hükümet arasındaki diyaloğun güçlendirilmesi gibi amaçlarla kuruldu.

Kurulduğu yıl ortaklığa katılan Türkiye, üç başlıktan oluşan bir Eylem Planı hazırlamıştı; Kamuoyu ile Bilgi Paylaşımı, Politika Yapma ve Karar Alma Süreçlerine Katılım ve Etkin İşbirliği, Farkındalık Artırıcı Faaliyetler Düzenlenmesi ve Taraflar Arasında Diyaloğun Artırılması.

Yürütme Komitesi, 4 Mayıs 2016'da Güney Afrika'nın Cape Town kentinde gerçekleşen son Açık Yönetim Ortaklığı toplantısında, Türkiye'yi konu hakkında uyarmış ve 1 Eylül 2016'ya kadar sivil toplumun geniş katılımıyla hazırlanacak bir eylem planı sunulmasını şart koşmuştu.

Ancak Türkiye’nin birbirini takip eden iki eylem planı döneminde de yeni bir plan sunmaması ve 2011’de sunulan ilk eylem planı doğrultusunda herhangi bir ilerleme kaydetmemesi üzerine, aktif üyelik statüsü değiştirildi.

Türkiye’nin pasif olması, Açık Yönetim Ortaklığı (AYO) seçimlerinde oy kullanamayacak olmasının yanı sıra, AYO etkinliklerine de yalnızca gözlemci olarak katılabileceği anlamına geliyor. AYO Yürütme Komitesi Türkiye’nin durumunu tekrar değerlendirerek yeni bir karar verecek.