Alman hükümetinin tutuklama kararından duyduğu rahatsızlık Dışişleri Bakanlığı'na davet edilen Türkiye'nin Berlin Büyükelçi Ali Kemal Aydın'a iletilirken, Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türk-Alman ilişkilerinde yaşanan gerilim hakkında sert açıklamalarda bulundu.

Bakan Gabriel, “Türk-Alman ilişkileri yakın zamanın en büyük dayanıklılık sınavıyla karşı karşıya” açıklamasını yaptı. Gazeteci Deniz Yücel hakkındaki tutuklama kararının Türkiye ile Avrupa arasında hukuk devleti ilkeleri algısı açısından var olan büyük farkları gözler önüne serdiğini söyleyen Gabriel, “Türkiye şunu iyi anlamalı, Deniz Yücel konusu zaten zorlu Türk-Alman ilişkilerinde her şeyi çok daha zora sokuyor” görüşünü dile getirdi.

FOTO: REUTER/ Sigmar Gabriel

“TÜM HÜKÜMET DEVREDE”

Deniz Yücel'in serbest bırakılması için tüm hükümet üyelerinin devrede olduğunu duyuran Gabriel, Türkiye ile Almanya arasındaki bu zorlu dönemde her iki tarafta da ilişkileri rasyonel bir zeminde tutmak için çabalayanlar olduğunu, büyük çaba gösterildiğini ancak Deniz Yücel konusunun bunu çok ciddi oranda zora soktuğunu belirtti.

Bakan Gabriel, Türk yargısı ve Türk hükümetinin sergilediği tavrın her iki taraftaki iyi niyetli kişilerin çabalarını geri püskürttüğünü, hem iki ülke hem de Avrupa ile Türkiye arasında rasyonel ilişkileri olağanüstü güçleştirdiğini vurguladı.

Yücel'in gözaltında tutulduğu iki hafta boyunca iddiaları aydınlatmak için hiçbir çaba gösterilmediğini, bunu hâkimin aldığı ve herhangi bir süreyle sınırlı olmayan tutuklama kararının izlediğini, Yücel'in bekletildiğini söyleyen Gabriel, “Bu sadece hayal kırıklığına yol açan bir karar değil, aynı zamanda gereksiz ve orantısız” dedi.

ADALET BAKANI DA KONUŞTU

Alman Adalet Bakanı Heiko Maas da Yücel’in tutuklanmasını eleştirdi ve Almanya’yı ziyaret etmek isteyen siyasetçilerin basın özgürlüğüne saygı göstermesi gerektiğini söyledi.

Maas, Deniz Yücel’in tutuklanmasının “tamamen orantısız” bir adım olduğunu savundu; Ankara’nın temel Avrupa değerlerine bağlı kalmadığı takdirde AB’ye tam üye olma ihtimalinin imkansızlaşacağını belirtti.

Maas yaptığı yazılı açıklamada, “Türk siyasetçilerin Almanya ziyaretine gelince; burada ifade özgürlüğünden istifade etmek isteyenlerin, kendi ülkelerinde hukukun üstünlüğü ve basın özgürlüğünü korumaları gerektiği açıktır” dedi.

Maas, “Ancak gazeteciler susturulur, hakimler görevden uzaklaştırılır ve hapse atılırsa, o zaman sessiz kalma dönemi biter. O zaman bizim de bunu açıkça eleştirmemiz gerekir. Aydınlatıcı ve eleştirel gazetecilik olmadan, demokrasi özgür değildir. Ve bağımsız yargıçlar olmadan hukuk devleti çalışamaz” ifadelerini kullandı.

‘İKİLİ İLİŞKİLERE ZARAR VERİR’ UYARISI

Alman Dışişleri Bakanlığı tarafından davet edilen Türk Büyükelçi Aydın, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Walter J. Lindner tarafından kabul edildi. Büyükelçi Aydın'a, Almanya'nın demokrasi, ifade ve basın özgürlüğüne verdiği önem aktarılırken, Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel hakkındaki tutuklama kararının orantısız ve kabul edilemez olduğu iletildi.

Görüşmede Almanya'nın en önemli gazetelerinden birinin muhabiri olan bir gazetecinin yazdığı haberlerden ötürü hedef olduğu suçlamalar ile bu zeminde alınan tutuklama kararının hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığı görüşü aktarıldı.

Lindner'in ayrıca bu gelişmelerin Türk-Alman ikili ilişkilerine zarar vereceği uyarısını da ilettiği belirtildi.

BÜYÜKELÇİ “GAZETECİ DEĞİL” DEDİ

Deutsche Welle Türkçe'nin edindiği bilgilere görüşmede Büyükelçi Aydın yargıya intikal etmiş bir konu ile ilgili yorum yapmanın doğru olmayacağını, Türkiye'de gazetecilerin gazetecilik faaliyetinden ötürü değil suç oluşturan başka faaliyetlerden ötürü yargılandığını savundu.

Almanya'nın konuyla ilgili tepkisinin “orantısız” olduğunu savunan Büyükelçi'nin Deniz Yücel için “kendisi gazeteci değil” dediği de öğrenildi.

Almanya'nın önde gelen gazetelerinden Die Welt'in muhabiri için kullanılan bu ifade diplomasi kulislerinde şaşkınlık yaratırken, Türkiye-Almanya ilişkilerinde gerilimin süreceğinin işareti olarak değerlendiriliyor.

Alman yetkililer bunu ikili ilişkilerde diyalog ve işbirliğini sekteye uğratacak bir tavır olarak değerlendiriliyor.

KONSOLOSLUK DESTEĞİ GİRİŞİMİ

Bu arada Almanya Deniz Yücel'e konsolosluk desteği sağlamak istiyor. Ancak Türkiye çifte vatandaş olan Deniz Yücel’in sadece Türk vatandaşlığını dikkate alıyor ve bu talebi reddediyor.

Gözaltında bulunduğu sırada konsolosluk desteği için girişimde bulunan Almanya'nın tutuklama kararı sonrasında Ankara'da, Almanya'nın Türkiye Büyükelçiliği üzerinden ikinci bir girişimde bulunduğu, bu talebini yinelediği ve olumlu yanıt beklediği belirtildi.