CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sonbaharda erken seçime gidilebileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, "Sonbaharda seçime gitmek zorundalar" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları şu şekilde:

Gidiyorsun kahveciyle konuşuyorsun dükkanı kapat. Yan yana geliyorsunuz ama kağıt yasak. Nedir bu görüntü? Sokaktaki insana, kahvedeki insana ceza kestiler. Peki bu insanlara ne yapacaksınız? Baroların toplantıları iptal edildi, ama kongre yapıyorlar. Bir iktidar halka söylediğiyle kendi yaptığı arasında fark yaratırsa o iktidar güven vermeyen iktidardır. Halka söylediğne bakın kendi yaptığına bakın. Bu iktidar nasıl iktidardır. Vatandaş görüyor tabii bunları. Bu 254 bin kişiye kesilen cezayı faiziyle iade edeceğiz.

Sağlık Bakanı doktor, herkesi uyarıyor, kalabalık yerlerde durmayın diyor. Söyleyen kim doktor, yapmayan kim doktor. Sağlık konusunda yetkili olan doktor mudur, sağlık konusunda yetkili olan tıbla ilgili alakası olmayan kişi midir...

Biz böyle bir kurultay yapmadık, insanımıza saygı duyduk. Sadece delegeler geldi, gazeteciler için ayrı salonlar yarattık. Sağlık konusunda ne gerekiyorsa onları yaptık. İnsana değer vermiyorlar. Hiç olamazsa kendi delegelerine duy ya. 

ERDOĞAN'A 'MUHTARLIK ÖNERİSİ' YANITI

Adamların dünyadan haberi yok, muhtar dünyasından haberi yok. Bazı mahallelerin nüfusu ilden büyük. Bayburt merkezinden büyük mahalle var. Oradan çok daha büyük olan bir muhtarlık tek başına mahalleyi yönetiyor, bu muhtarın bir yardımcısı bile yok. Vekillerin danışmanları var... 

Erdoğan ne derse desin, muhtara hem bütçeyi hem de yardımı vereceğim. 

'CHP SAĞA KAYDI' ELEŞTİRİLERİNE YANIT

Parti adı üstünde Cumhuriyet Halk Partisi, benim değil halkın partisi. Yok sağa kaydı yok sola kaydı bunların tamamı asparagas. Cumhuriyet Halk Partisi, geniş kitlelere açılıp bütün sosyal kimliklerle ilişki kurduğu anda rahatsızlıklarını dile getiriyorlar.

21. yüzyılın Türkiye'si 18. yüzyılın kavramlarıyla yönetilemez. Türkiye Cumhuriyeti'nde 21. yüzyılın sorunlarını çözmek için yeni kavramlar bulmak zorundayız. 21. yüzyılın temel kavramı demokrasidir, sağ sol kavramları yok burada. Biz demokrasiyi savunuyoruz, birileri de otoriter meseleleri.

'CUMA GÜNÜ 450 MİLYON DOLARI KİM ALDI?'

Şimdi, en büyük voleyi vuranlar dolarcılar ve tefeciler. Yani bu işin zarar göreni sizsiniz, benim, emeklidir, esnaftır, köylüdür toplumun her kesimi zarar görüyor. Ama bir avuç insan bundan kar ediyor.Bu manipülasyondur. Naci Ağbal görevden alındı, 450 milyon dolar el değiştirdi. Birileri dolar aldı ucuzdan, artınca sattı. 

128 milyar dolar da aynı şekilde satıldı. Merkez Bankası parayı satarken ihale açıyor, dolar satacağım diyor. 128 milyar doları kime sattı, yayınlamıyorlar. 

Niye yayınlamıyorlar? Birilerine kaynak aktarılıyor. Cuma günü bir günde 450 milyon doları kim aldı? 

128 milyar dolar milletin hazinesindeyse, göstersinler Merkez Bankası'ndan... Kime verdin sen bu 128 milyar doları? Kime sattın bu parayı?

'KESİLEN CEZALARI İADE EDECEĞİM'

3 ay için rakam vermiştim 254 bin kişiye ceza kesildi. Pandemi dönemi içinde bu tablo varsa, kongreleri yaptılarsa, oraları lebaleb doldurdularsa ve hiç kimseye ceza vermedilerse vatandaşın ne günahı var? Bütün cezalarını kaldıracağım, ödenmişse hepsini iade edeceğim. Örnek olması gereken kişinin yaptığı, ortaya koyduğuna bakın. Haklarını iade edeceğiz, söz verdim bunu yapacağım.

Toplumda mağdur yarattığınız zaman siz sosyal devlet olmazsınız.