Dün, Başkent Ankara’nın Çubuk İlçesinde terörize edilmiş seçmenlerin neler yapabileceğine dair delil sayılabilecek çirkin bir olaya tanık olduk.

Ülkeyi yöneten sözde (!) siyasal partinin, tabanını konsolide edebilmek ve varlığını sürdürebilmek için kullandığı nefret dili, bir kez daha meyvesini verdi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı şehit cenazesinde küçük çıkarlar karşılığında kendilerine yüklenen kinin; nefret soluyan cahile, yobaza dönüştürdüğü mahvillerce saldırıya uğradı.

Kendisine yönelik ilk saldırı da değildi üstelik!

Daha önce de Şafşat’tan Ardanuç’a giderken PKK’lıların silahlı saldırısına uğramış, çıkan çatışmada bir askerimiz şehit olmuştu!

Her iki saldırının ortak hedefinde CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun bulunmasına ‘tesadüf ‘ diyerek geçiştirmek hiç kuşkusuz AKP iktidarının asıl hedefini perdeleme gayretinden öteye gidemeyecektir.

Girift ilişkiler ağı içinde sürekli eriyen AKP oluşumu, ülkeye hizmet çizgisinden uzaklaşmış, pike dalışı ile çakılma sürecine girmiştir. Ülkeye verdikleri zararın telafi edilemeyecek boyutlarda olması, nefret dilini benimsemelerine yol açmış, kendileri ile birlikte ülkeyi de kaosun merkezine doğru çekmeye başlamıştır.

Türkiye bu çıkmazdan kurtulmak zorundadır!

Bunun tek yolu ise; demokratikleşme ve yönetimsel şeffaflaşmadır.

Siyasallaşmış hukukun yeniden tesis edilmesi ve güçler ayrılığı ilkesi ile denetlenebilir yönetim anlayışına dönülmesi ise en öncelikli adım olması bakımından elzemdir.

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım'ın, "CHP'nin asıl hedefinin hizmet değil, tek adam rejimini devirip demokrasi getirmek" olduğunu, buna izin verilmemesi gerektiğini söylemesi yukarıda belirttiğim demokratikleşme ve şeffaflaşma sürecinin ne kadar acil ihtiyaç olduğunun göstergesi olarak hafızalara kazınmıştır!

Sokaktaki insanlar süreçten rahatsızdır!

Marjinalleşen AKP’nin, toplumu terörize etmesi endişe vericidir!

AKP Kurmaylarının kendilerini desteklemeyen halkı terörist ilan etmesi, muhalefeti iftiralarla toplumdan soyutlama çabası bu ülkeye kan ve gözyaşından başka bir şey getirmeyecektir.

İşte tüm bu sebeplerle AKP’nin ve benzer saiklerle siyasete soyunan oluşumların Türk siyaset tarihinden sonsuza kadar uzaklaştırılmaları ülke bekası için kaçınılmaz tek yoldur.