internet haber sitesi
Reklamı Geç

Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bu bütçe sağlıklı bir demokrasi içinde hazırlanmadı. Sakat bir bütçedir. Demokrasiye inanan herkesin hayır demesi gereken bir bütçedir. 1 Ocak 2019'dan itibaren CHP'li belediyelerin olduğu bütün yerlerde asgari ücret net 2200 TL olacak" dedi.

Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar
Kılıçdaroğlu'ndan önemli açıklamalar admin

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM'deki bütçe görüşmelerinde konuştu. 

KILIÇDAROĞLU: BU BÜTÇE NASIL HAZIRLANDI?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu'nda, 2019 Mali Yılı Bütçesi'nin tümü üzerinde yapılan görüşmelerde parti grubu adına söz aldı. Kılıçdaroğlu konuşmasına, Anayasa'da bütçelerin tanımını yaparak başladı. Kılıçdaroğlu, "Bütçe hakkını Anayasa Mahkemesi şöyle tanımlıyor: 'Bütçe hakkı, vergi ve benzeri gelirler ile kamu harcamalarının çeşit ve miktarını belirleme, onaylama ve bütçe harcamalarının sonuçlarını denetleme hakkıdır.' Yani aynı zamanda bir belirleme var, bir onaylama var ve bütçe harcamalarının sonuçlarını denetleme var ve bu, parlamentonun bütçe hakkıdır. Bütçe hakkı, uzun mücadelelerden sonra, monarşiye karşı verilen mücadelelerden sonra elde edilen bir haktır. Dolayısıyla, parlamentoya saygı duyan her irade, parlamentoya saygı duyan her yürütme organı bütçe hakkının, hakkıyla teslim edilmesi için ön hazırlıklarını yasaların uygun gördüğü çerçeve içinde yerine getirir" dedi.
'ÖNCEKİLER GİBİ DEĞİL'
2019 bütçesinin hazırlandığı koşullara dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "2019 bütçesi hangi koşullarda hazırlandı, önce ona bakmamız lazım. 2019 bütçesi, daha önceki bütçeler gibi belli koşullarda hazırlanmış değildir. İki temel alan var ki bütçenin hazırlanmasında, bu iki temel alana dikkat etmemiz gerekir. Birincisi şu: Bu 2019 yılı Merkezi Hükümet Bütçesi bir ekonomik kriz döneminde hazırlanmıştır ve ekonomik krizin önümüzdeki süreçte daha da derinleşmesi beklenmektedir. İkincisiyse, bu bütçe demokratik bir ortamda değil; bir darbe döneminde, bir sivil darbe döneminde hazırlanmıştır” diye konuştu.

"2019 bütçesi toplumun hangi sorunlarına çözüm üretiyor veya üretecek?" sorusunu soran Kemal Kılıçdaroğlu, bütçeye ilişkin eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"Öyle ya, bir ekonomik kriz var. Kriz önümüzdeki süreçte derinleşecek, peki krizin faturasını kim ödeyecek? Bütçe, krizin faturasını kimin ödeyeceğini gösteren temel bir belgedir. Bakıyoruz bütçeye, asgari ücretin altında ücret alan, asgari ücret demiyorum, ya da geliri olan 1 milyon 800 bin kişi var. 1 milyon 800 bin kişi asgari ücretin altında ücret alıyor ve bunlar ailelerini geçindiriyorlar, bunlar elektrik parası, doğal gaz parası, okul masrafı vesaireyi karşılıyorlar. Bu bütçe 1 milyon 800 bin kişinin yarasına merhem olacak bir hüküm içeriyor mu? Hayır. Geçiyorum; asgari ücretliler yani altı ayda 1603 lirayla geçinmek zorunda olan asgari ücretliler. Asgari ücretlilerle ilgili, ki bunların sayısı da 6 milyon 700 bin kişi, 6 milyon 700 bin kişinin, asgari ücretlinin yarasına merhem olacak bir düzenleme var mı? O da yok. Geçiyorum; işsizlik, işsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. İşsiz adam kendisini, çoluk çocuğunu geçindirmek için bir noktaya gelir ki her yola başvurur. İşsizlikle mücadele etmenin iktidarın, muhalefetin değil, aslında hepimizin ortak görevi olması gerekir. Kişinin işsiz kalması ne demektir? Kişinin geçinemez noktaya gelmesi ne demektir? Ne zaman yapıyoruz bunu? 21'inci yüzyılda."

'BU BÜTÇE NE GETİRİYOR?'
Bütçenin esnafa da herhangi bir getirisi olmadığını iddia eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bu bütçe ne getiriyor? Esnafa bir şey getiriyor mu bu bütçe kanunu, ne getiriyor esnafa? Hiçbir şey getirmiyor. Gidin bakın, Ankara'da Siteler var, mobilyanın merkezidir Ankara'da. Gidin bir sorun esnafa ya 'Durumunuz nedir?' diye. Ağlayacaktır, ağlayacaktır. Gidin başka yerlere, esnafa sorun, kaç esnaf dükkan kapattı bir sorun bakalım. Kirasını ödeyemeyen esnaf var arkadaşlar, kirasını ödeyemeyen. Bakın, kamyoncu esnafını hiç dinlediniz mi acaba, kamyoncu esnafını? Hangi cezalarla muhatap oluyor, mazotu kaçtan alıyor? 10 numaralı yağ nedir biliyor musunuz? Mazotu almamak için 10 numaralı yağ kullanıyorlar, daha ucuzdur diye. Kamyon satışlarındaki daralma yüzde 80. Borçlu vatandaşlara ne getiriyor bu bütçe? Öyle ya, vatandaş da borç batağında, ne getiriyor borçlu vatandaşlara, bir kolaylık getiriyor mu? Borçlarını rahat ödesinler diye bir avantaj sağlıyor mu, buna baktık. AK Parti hükümetleri döneminde vatandaşların borcu tam 79 kat artmış vaziyette, 79 kat. Borç ne kadar biliyor musunuz? 522 milyar lira. Vatandaş borç batağında, nefes alamıyor. 522 milyar lira, resmî rakamlar bunlar, bizim bulduğumuz rakamlar değil. 522 milyar lirayı bu vatandaş nasıl ödeyecek arkadaşlar? İnsaf denen bir şey var. Bakın, sadece tüketici kredisi borçları, tüketici kredisi yani bankadan para çekiyor gidip evinin rızkını sağlayacak, artış miktarı 229 kat, 56 milyon liradan 12 milyar 833 milyon liraya çıkmış vaziyette. 56 milyon nerede, 12 milyar 833 milyon nerede arkadaşlar? Ya, insanda biraz vicdan olur, insan biraz vatandaşını düşünür. Ya, bu vatandaş nereye gidiyor? Vatandaş siyasetle ilgilenmiyor neden biliyor musunuz? Türkiye nereye gidiyor diye ilgilenmiyor. Vatandaşın derdi; Akşam eve nasıl ekmek götüreceğim, nereden para bulacağım? Vatandaşın derdi bu."

'KİM ÖDÜYOR BU FAİZİ?'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Genel Kurulu'nda 2019 Mali Yılı Bütçesi'nin tümü üzerinde yapılan görüşmelerde CHP Grubu adına yaptığı konuşmaya banka faizlerini hatırlatarak şöyle devam etti:

"Bu yılın Ocak-Ekim döneminde, 10 ayda vatandaşların ödediği faiz 55 milyar lira, 55 milyar 500 milyon lira. Yani 55 katrilyon liralık bankalara faiz ödenmiş vaziyette. Kim ödüyor bu faizi? Sırtı kalınlar mı ödüyor, asgari ücretli mi ödüyor, zor bela geçinen vatandaş mı ödüyor, kim ödüyor? Size yemin billah ediyorum, bakın, yemin billah ediyorum, bu hükümetin yani bu saray hükümetinin yani bu saray çevresinde dolananların tamamı ama tamamı tefecilere hizmet ediyor, tamamı."

Kemal Kılıçdaroğlu, faizler üzerinden eleştirilerini sürdürerek şunları söyledi:

"2003'ten 2018'e, 2018'in Ekim ayı itibarıyla, ne kadar faiz ödedi vatandaş biliyor musunuz? 433 milyar 490 milyon lira. 433 katrilyon lirayı eski parayla gariban vatandaşa ödetiyorsunuz. İnsanda biraz vicdan olmaz mı? Nereye gidecek bu memleketin sonu? Niye insanlar geleceğini göremiyor? Biz bunu söylediğimiz zaman kıyameti koparıyorlar. Ya, bunlar gerçek rakamlar. Birileri bu vatandaşın derdini ifade edecek, birileri bunu gündeme getirecek. Kim getirecek gündeme? Sürekli yürütme organını alkışlamak sizi kurşun asker konumuna sokar ve siz geleceği sağlıklı sorgulayamazsınız. O nedenle, bu rakamları söylüyorum, elinizi vicdanınıza koyarak oyunuzu kullanın. Yapmayın, günaha ortak olmayın, harama ortak olmayın; vallahi de billahi de haramdır. Ya, bu kadar faiz ödenir mi? Türkiye Cumhuriyeti'nde hangi hükümet bu kadar faiz ödedi yahu? Faize karşıyız, bütün devlet, bütün vatandaşlar faiz için çalışıyorlar. Sanayicinin sorununu çözüyor mu? Hadi, vatandaşı bıraktık, borç batağında debelenip duruyor."

Kılıçdaroğlu, hükümete seslenerek, "Bir sorun bakalım, vatandaş evinde ne yiyor ne içiyor, bir sorun bakalım" dedi. "Yazık günah değil mi arkadaşlar? Eti gramla alıyorlar, bakın, o da para bulurlarsa, eti gramla alıyorlar arkadaşlar. Bana inanmıyorsanız gidin kasaba sorun. Eti gramla alır hale getirdiniz vatandaşı. Kim getirdi? Kim getirdi Allah aşkına? On altı yıldır yönetiyorsunuz, sonuçta memleketi bu hale getirdiniz" diyen Kılıçdaroğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim insanlarımız ama bunlar görünmeyen insanlar, asgari ücretin altında aylık alanlar görünmeyen insanlardır ama bunların sayısı milyonlardır. Şehit yakınları ve gaziler arasındaki ayrımcılığı giderecek mi bu bütçe? Hayır. Allah aşkına, ben sizin vicdanınıza seslenmek isterim. Ya, şehit yakınları ve gaziler. Şehit, şehittir ya, şehidin A'sı, B'si olur mu; gazinin A'sı, B'si olur mu? Burada bile ayrımcılık yaptı bu yürütme organı, burada bile yaptı. Ya, insanda biraz vicdan olur ya. Güvenlik güçleri, karda kışta, soğukta, eksi 30 derecede teröre karşı yurt savunması için mücadele ediyor, şehit düşüyor. 15 Temmuz şehidi de bizim şehidimizdir, öbür şehit de bizim şehidimizdir; neden ayrım yapıyorsunuz, neden ayrım yapıyorlar? Allah aşkına, siz elinizi vicdanınıza koyup bu soruyu yürütme organına sordunuz mu? Başka ne sorayım ben size."

'GÜÇLER AYRILIĞI İLKESİ YOK'
Kemal Kılıçdaroğlu, yürütme ve yargının tamamen bir kişinin kontrolüne geçtiğini ileri sürerek, "Yani güçler ayrılığı ilkesi yok. Devlet yönetiminde olması gereken, bir daha söylüyorum, devlet yönetiminde olması gereken denge ve denetleme kurumları fiilen çalışmıyor. Bir ülke düşünün, özel ve kamu dahil olmak üzere medyanın yüzde 90'ı bir kişinin kontrolünde, bir kişinin. Muhalefete o yüzde 90 medya hem kapılarını hem ekranlarını hem de sayfalarını kapatmış durumda, asla vermiyor, asla bir satır dahi vermiyor. Bir ülke düşünün, 100'ü aşkın gazeteci hapiste. Haklarında ceza verilip tahliye edilenler korkudan seslerini kesmiş vaziyetteler. Yazı yazanlar ise kendilerine otosansür uyguluyorlar" dedi.

'HARCADIKLARI PARANIN HESABINI VEREMİYORLAR'
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin harcadıkları paranın hesabını millete veremediklerini belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

"Devleti yönetenler harcadıkları paranın hesabını halkına vermiyor; yaptıkları sarayların, inşa ettikleri büyükşehir hastanelerinin, havaalanlarının, köprülerin maliyetini, bırakın halkı, o ülkenin parlamentosu da bilmiyor. Siz biliyor musunuz sarayın maliyetini, köprünün maliyetini, tüp geçidin maliyetini, şehir hastanelerinin maliyetini, kaça yapıldığını biliyor musunuz? Bilemezsiniz, söyleyemezler size, bilemezsiniz. O zaman niye evet diyorsunuz? Bir ülke düşünün; yolsuzluk yapanlar, devlet katında sürekli yükseliyor, dürüst, namuslu adamlar ise sürekli aşağılanıyor, hor görülüyor. Bir ülke düşünün; yaşanan ağır ekonomik krize rağmen iş dünyasından kimse korkudan sesini çıkaramıyor. Bir ülke düşünün; o ülkenin üst yargı organı başkanı bile çıkıp medyaya, şunu yapıyor: 'Yargıya olan güven yüzde 30'lara düştü.' Başka ne söyleyeyim ben? Bir ülke düşünün; siyasal gücü olanlar ile parasal gücü olanlar yargılanmıyor. Bir daha söylüyorum: Siyasal gücü olanlar ile parasal gücü olanlar yargılanmıyor, garibanlar ise yargılanıyor. Bir ülke düşünün; milletvekilleri tutuklu, belediye başkanları görevden alınıyor, otoriteye yakın olan başkanlar da zorla istifa ettiriliyor. Hani halkın iradesine saygı, hani millî iradeye saygı? Bir ülke düşünün; uygulanması zorunlu olan Anayasa Mahkemesi kararları bile alt mahkeme tarafından uygulanmıyor çünkü alt mahkeme gücünü hukuktan değil, saraydan alıyor. Hangi hukuktan söz edeceksiniz? Bir ülke düşünün; herkesin telefonları dinleniyor ve bir otoriteye servis ediliyor. Sizin de telefonlarınız dinleniyor, siz de telefonlarınızda rahat konuşamıyorsunuz. Benimki dinleniyor, eşiminki, çocuklarımınki, hepimizinki dinleniyor ama biz çekinmiyoruz çünkü biz doğruların arkasındayız, doğruları savunuyoruz."

Kılıçdaroğlu, "Bir ülke düşünün; devletin harimi ismetini yani kozmik odayı teröristlere teslim edeceksin, teröristlere teslim edeceksin, devletin bütün sırlarını onlara vereceksin, devletin bütün sırlarını. Ve o ülkenin genelkurmay başkanını 'terörist' diye yakalayıp hapse atacaksın; öyle bir ülke düşünün" dedi.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı