internet haber sitesi
Reklamı Geç

Boykot...

Deneyimli gazeteci Zafer Arapkirli sosyal medya hesabından gündeme ilişkin bir yazı paylaştı.

Boykot...
Boykot... admin

İşte Arapkirli'nin o paylaşımı: 

"BOYKOT...

Demokrasi, seçebilme özgürlüğüdür. 
Demokrasi, özgürce seçebilme özgürlüğüdür.
Demokrasi, özgürce fikirlerin beyan edilebildiği bir ortamda seçim yapabilme özgürlüğüdür.

Bunlar yoksa demokrasi yoktur. Nokta. 
Hiç kıvırmadan, eğmeden bükmeden söyleyeceğim:
"OHAL koşullarında seçim yapılmaz. Yapılamaz..."

Yapılabileceğini kabul eden, bu durumu kabullenen de, kendisine ve herkese yani bu ülkeye ve bu Millet'e "Demokrasiyi lâyık görmüyor" demektir.

İktidarın bunu kendisine de (zaten demokrat olma gibi bir iddiaları yok) Millet'e de lâyık görmediği ortada. Peki, bu konuda muhalefet ne düşünüyor?

Seçimi bu koşullarda kabul ettiklerine göre, onlar da "lâyık görmüyorlar demektir. Bu kadar net.

"Efendim, kabul etmezsek, 'minderden kaçtı derler. Kazanamayacağını anladığı için kaçıyor derler" diye bir gerekçenin arkasına sığınmak, "demokrasi şartını, demokrasinin bu vazgeçilmez koşulunu, altın şartını" elinin tersi ile itelemek anlamına gelir.

Açık konuşayım.. Bu seçim BOYKOT EDİLMELİDİR.
Bu seçime bu koşullarda razı olmak, sonradan yapılacak "Koşullar eşit değildi, demokratik bir ortam yoktu. Propaganda yapamadık, derdimizi anlatamadık. Süre de kısaydı zaten. Sandıkta da şu yapıldı bu yapıldı. Mühürsüz bilmemne oldu" mazeretlerini ŞİMDİDEN komik kılacaktır.

Yani daha açık söyleyeyim: "AĞLAMA HAKKINIZI" BUGÜNDEN YİTİRMİŞ OLUYORSUNUZ. Benden söylemesi.

Ben bu ülkenin bir yurttaşı olarak bunu hak etmediğime inanıyorum. İnsanların siyasi tercihlerini özgürce kullanabilmelerinin, bunu kullanma öncesinde de birbirlerine görüşlerini aktarabilmelerinin, yani propaganda yapabilmelerinin önünde büyük engeller vardır. İmkansız gibidir. Bunun ayırdında olması gereken demokrasi yanlısı güçler, bu koşullar ortadan kalkmadıkça, "Sanki adil yarışma varmış" gibi seçime sandığa gitmemelidir. Yok efendim sandık başlarında gözünü dört açmak, yok efendim pusulaları bilmemne yapmak, oylara sahip çıkmak filan gibi şeyleri romantik birer "tatmin çalışması" olarak görüyorum, bu koşullarda. Olmuyor işte. Daha nasıl göreceksiniz bunu?.. Bağırta bağırta galibiyeti kendi kendilerine ilan ediyorlar. Federasyon onlarda, hakem onlardan, saha gözlemcisi onlarda, döve döve, vura kıra alıyorlar maçı. Delikanlı gibi oynanmıyor hiç bir maç. Daha nesini oynayacaksınız bu oyunun?

Sağ (muhalefet) partilerin böyle bir derdi yoktur. Onların kendi sorunudur bu. Ama kendisine sol diyen güçlerin böyle bir oyuna böyle bir tiyatroya alet olmamasını dilerim.

Diyebilirsiniz ki: "Neye yarar boykot? Neyi değiştirir?.."

Ben de diyorum ki, bu koşullarda seçime gitmek neyi değişterecek? Antidemokratik iktidarlar devri asla kapanmayacak. Sonsuza kadar bu "lâyık olmadığımız" koşullarda yaşamaya mahkumiyetin altına biz de mühürümüzü basmış olacağız.

Kaçınılmaz olarak kelepçeye prangaya vurulan ve zindana yollanan onurlu insanlar, ellerini gönüllü olarak kelepçeye uzatmamalılar. En azından bir direniş göstermeli buna isyan ettiklerini bir şekilde göstermelidirler. Aksi, "ilelebet mahkûmiyeti kabullenmektir. Yenilgiyi peşinen kabullenmektir.

Ben kabul etmiyorum."

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
İran’da eylemcilere idam kararı onaylandı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı
Şebnem Korur Fincancı gözaltına alındı