Referandum öncesi tablo, sanıktan çıkan sonuçlar, öngörülen değişikliklerin içeriği ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çizdiği profile ilişkin kapsamlı değerlendirmelerin yer aldığı makale şöyle başlıyor:

“Türkiye’nin anayasa referandumuna ilişkin söylenebilecek en iyi şey şu: Birçok seçmen, oyların yüzde 48.7’si, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın otokratik yönetimini tahkim etmek için şimdiye kadarki en ölçüsüz hamlesine karşı koydu. Pazar günü oyların yüzde 60’ını almayı uman Erdoğan, Ankara ve İstanbul gibi büyükşehirleri kaybetti. Erdoğan’ın meşruiyeti, uluslararası gözlemcilerin seçim usulsüzlüğü iddialarıyla daha fazla aşındı.”

DEMOKRASİYE SAYGI DUYMAYAN BİRİ…

Türkiye’nin on yıllardır Avrupa ve Müslüman dünyası arasında bir köprü vazifesi gördüğünün belirtildiği analizde, dünyanın demokratik yapı ve değerlere çok az saygı duyan bir kişi yönetiminde Türkiye’nin, bu özelliğini koruyup koruyamayacağını merak ettiği ifade edildi.

Erdoğan’ın 2003 yılında başbakan seçildiğinde, Türkiye’yi demokratik Müslüman bir ülke modeli yapmaya bağlı göründüğünün belirtildiği analiz şöyle devam ediyor: “Son yıllarda muhalifleri, siyasetteki eleştirmenlerini, orduyu, akademiyi ve medyayı agresif bir şekilde bastırdı.”

MİLYONLARCA TÜRK SAYESİNDE…

Referandum sürecinin de aynı gözdağı ikliminde geçtiği yorumuna yer verilen makalede, “Erdoğan’ın teklifine destek verenler medyayı domine etti ve karşı çıkanlar dövüldü. Muhalefet partileri bazı oy pusulalarında mühür olmadığını ifade etti ve oy sahteciliğine ilişkin en az üç örneğin kamerayla kaydedildiği görüldü” cümleleri dikkat çekiyor.

Bugünkü gazetede yer bulan makale şöyle sona eriyor: “En nihayetinde Türkiye’de demokrasi yeniden canlanırsa, bu, milyonlarca Türk’ün Erdoğan’ın dayattığı otoriter sistemi istememesi sayesinde olacak ve milyonlarca Türk haklarını ve özgürlükleri geri kazanmak için yollar bulacak.” SÖZCÜ